- 1 Temmuz 2025
- Yazar Özkimsan
- Kategori Pas Sökücüler
- 70
- 0
Türkiye gibi aktif fay hatlarının geçtiği bir coğrafyada, yapı güvenliği hayati bir konudur. Binaların taşıyıcı iskeletini oluşturan donatı demirleri, yapıların ömrünü doğrudan belirleyen en temel unsurlardandır. Ancak zaman zaman şantiyelerde, özellikle ekonomik baskılar veya denetim eksiklikleri nedeniyle paslı inşaat demirlerinin kullanıldığına şahit olunmaktadır. Bu tür malzeme hataları, görünürde sağlam gibi duran yapıların ilerleyen yıllarda hızla çökmesine neden olabilir. Peki, paslı demir kullanılan binalar neden daha çabuk yıkılır? Bu sorunun cevabı yalnızca estetik veya yüzeysel bir sorunda değil; fizik, kimya ve malzeme biliminin derinliklerinde yatıyor.
Paslanma, demir yüzeyinde meydana gelen bir oksitlenme sürecidir. Bu süreçte demir atomları, nem ve oksijenle tepkimeye girerek demir oksit (Fe₂O₃·xH₂O) oluşturur. Pasın fiziksel olarak demirden daha hacimli ve daha gevrek bir yapıya sahip olması, donatının çevresindeki betona baskı yaparak mikro çatlakların oluşmasına neden olur. Bu çatlaklar zamanla suyun daha derine sızmasına ve paslanmanın yayılmasına yol açar. Böylece bir zincirleme reaksiyon başlar: Pas, çatlağı doğurur; çatlak, suyu; su ise daha fazla pası.
İnşaat demirlerinin en önemli fonksiyonlarından biri, betonla bütünleşerek yapı elemanlarına çekme dayanımı kazandırmaktır. Donatının paslı olması, bu bütünleşmenin ortadan kalkmasına neden olur. Paslı demirin yüzeyi, temiz ve pürüzlü bir yüzey gibi betona tutunamaz; aksine, zayıf ve kopmaya hazır bir ara katman oluşturur. Bunun sonucunda, yapı taşıyıcı sisteminde ciddi zayıflamalar meydana gelir. Özellikle deprem gibi dinamik yükler altında bu zayıflık, yapının çökmesine kadar varabilecek felaketlere yol açar.
Pas yalnızca yüzeyde kalmaz; zamanla derine doğru ilerleyerek demirin kesit alanını küçültür. Bu da, taşıyıcı çubukların beklenen dayanım değerlerini karşılayamamasına neden olur. Bir başka deyişle, proje hesaplarında 16 mm olarak kabul edilen bir demir çubuğun efektif çapı, pas nedeniyle 12 mm’ye kadar düşebilir. Bu küçülme, yapının teorik taşıma kapasitesinde dramatik bir azalmaya yol açar. Sonuç olarak bina, beklenen yükleri taşıyamaz hale gelir.
Paslı demirlerin en tehlikeli yönlerinden biri de, bozulmanın yapının içinde gizli kalmasıdır. Gözle görülemeyen, betonun içindeki bu çürük süreç, yıllar içinde yapıyı içeriden kemirir. Dışarıdan bakıldığında yeni gibi görünen bir bina, aslında taşıyıcı sisteminde derin zayıflıklar barındırıyor olabilir. Ne yazık ki bu durum, genellikle bina çöktükten sonra fark edilir. Bu nedenle paslı demirin yapı bünyesine girmesi, gelecekte yaşanacak felaketlerin temelini oluşturur.
Sadece oksijen ve su değil, çevredeki klorür iyonları (özellikle deniz kıyısındaki yapılar) ve havadaki karbondioksit de paslanmayı tetikler. Bu kimyasal maddeler, betonun alkaliliğini düşürerek pasivasyon tabakasını zayıflatır. Böylece demirin kendi kendini koruma özelliği ortadan kalkar ve paslanma daha hızlı ilerler. Özellikle paslı bir demirle başlanan yapı, bu tür kimyasalların etkisiyle çok daha kısa sürede taşıma kapasitesini yitirir.
Paslı demir kullanılan yapılar, özellikle yatay yükler (deprem, rüzgâr) karşısında istenilen performansı gösteremez. Deprem anında betonarme sistemin en önemli görevlerinden biri, enerjiyi absorbe edebilmek ve çatlak oluşumlarını kontrollü şekilde yönlendirmektir. Paslı donatı, bu enerjiyi absorbe edemez. Aksine gevrekleşmiş yapısı nedeniyle ani kırılmalar gösterir. Bu, yapıların ani ve kontrolsüz şekilde yıkılmasına neden olur.
Paslı demirin kullanılması genellikle kötü niyetli değil, bilgisizlik veya ekonomik zorunluluklardan kaynaklanır. Ancak bu hatalar zinciri, binlerce insanın hayatını riske atar. Şantiyede yeterli denetimin olmaması, laboratuvar testlerinin atlanması ve mühendis gözetiminin yetersiz kalması, paslı demirin yapıya girmesine kapı aralar. Yıkımların ardından yapılan incelemelerde, “donatı paslıydı” tespiti artık sıradanlaşmış bir sonuç haline gelmiştir.
Paslı inşaat demiriyle karşılaşıldığında yapılacak ilk şey, o demiri bertaraf etmek değil; doğru yöntemle temizlemektir. Burada OK-151 gibi özel formüle sahip pas sökücü ürünler, demirin yüzeyini etkili biçimde arındırır. Doğru uygulamayla (örneğin fırçalama ya da püskürtme yöntemiyle), 10–20 dakikalık bir işlem sonrasında demir ilk günkü formuna geri döner.
İnşaat demiri pası, Özkimsan Endüstri Kimyasalları tarafından üretilmiş olan konsantre pas sökücü OK-151 ile temizlenir. Ürün hakkında tüm detayları anlatalım.
Hemen aşağıda paylaşmış olduğumuz ve resmi Youtube kanalımıza yüklenen video aracılığı ile temizlik aşamalarını izleyebilirsiniz. Kanalımızda diğer uygulama videoları da mevcuttur. Pas sökücüler oynatma listesine girmeniz yeterlidir.
Ürünü 3 farklı yöntemle uygulayabilirsiniz. Püskürtme, fırça ile sürme veya daldırma. İnşaat demirlerinin pasının temizlenmesinde en çok kullanılan yöntem yukarıdaki videoda da izlemiş olduğunuz gibi püskürtme yöntemidir.
📌Ürün bir püskürtücü içerisine konulur. Pasın yoğunluğuna göre su ile 1/1 ila 1/7 oranında seyreltilerek.
📌Paslı olan inşaat demiri üzerine sıkılır.
📌Yaklaşık olarak 20 dakika beklenir.
📌Pasın sökülmediği alanlarda uygulama tekrarı yapılabilir.
Pas sökücü OK-151 konsantre bir üründür. Yani pasın yoğunluğuna göre su ile seyreltilerek kullanılabilir. Yoğun pasta 1/1, orta pasta 1/4, az pasta 1/7 oranında.
🔍 İnşaat demirinin kütle ve hacminden yemek. Bakınız İTÜ Teknik Rapor
📢 Yerli üretimdir. Bu sayede nakliye süreçleri ortalama 3 (üç) iş günüdür.
📥 %100 etkili ve kısa sürede kesin çözüm sunar.
🔗 Aderansı arttırır.
Paslı inşaat demiri kullanılan binalar neden daha hızlı çöker ile ilgili bilgi vermeye çalıştık. Umarız yardımcı olabilmişizdir. Yorum alanından yazarak ya da iletişim sayfamızda bulunan müşteri temsilcisi hattımızı arayarak aklınıza takılanları sorabilirsiniz.